Malpraktis Tazminat Davası Nedir? (Doktor Hatası) Gürbüz Law

Malpraktis Tazminat Davası

Malpraktis Tazminat Davası Nedir?(Doktor Hatası) İnsan hayatının en önemli unsuru olan sağlık için tıbbi uygulamalar vazgeçilmezdir. Diploması olan bir hekim tarafından hastanın tedavi sürecinde dikkat ve özen yükümlülüğüne uyulması, sadakat borcunun yerine getirilmesi gereklidir. Hastanın rızası doktor müdahalesini hukuka uygun hale getirmektedir. Bu sebeple hastanın bilgilendirilerek ve aydınlatılarak alınmış rızası çok önemlidir.  Uygulama açısından sıklıkla karşılaştığımız doktorlar tarafından yazılı rıza formu imzalatılmış olması doktorun sorumluluğunu her durumda kaldırmamaktadır. Doktorun kusurundan kaynaklı tedavi sonrası zarara uğrayan hastalar hem hukuki hem cezai olarak; doktorun, sağlık personelinin ve sağlık hizmeti veren kuruluşların sorumluluğuna gidebilmektedirler.

Malpraktis tıbbi uygulama hatası olarak ifade edilmektedir.  Sağlık hizmeti çerçevesinde doktorun veya sağlık hizmeti veren diğer personelin hastaya uygulamış olduğu hatalı tıbbi müdahale sonrası hastalığın seyrinin normal sonucundan sapmasıdır.  Her ne kadar gelişen teknolojiler sonucu tedavi uygulamalarında iyileştirmeler yapılsa da hastalığa yönelik uygulamalarda riskin olmaması mümkün değildir. Komplikasyon olarak adlandırdığımız, doktor tarafından gerekli dikkat özeni gösterilmiş olsa dahi öngörülmeyen istenemeyen sonuçlar ortaya çıkabilmektedir. Her komplikasyon için doktorun tıbbi uygulama hatasıdır kanısına varılmamakta dolayısıyla kusur incelenmesi yapılmaktadır.

Hekimlik etiği kurallarına bakıldığında malpraktis için üç noktaya bakılmaktadır. Doktorun bilgisiz olması, doktorun deneyimsiz olması veya doktorun ilgisiz olmasından kaynaklı hastaya müdahale sonucu hastanın olumsuz etkilenmesi zarar görmesidir. Bu durumda malpraktis gerçekleşmiş olmakta hastalar maddi manevi zararlarını doktorun hukuki sorumluluğuna giderek talep edebilmekte, Malpraktis tazminat davası açabilmektedirler.

Malpraktis (Doktor Hatası) Tazminat Davası Açabilmek İçin Aranacak Şartlar Nelerdir?

İlk olarak doktorun tıbbi uygulamasında hukuka aykırılık mevcut olmalıdır.  Bu hukuka aykırılık; doktor ile hekim arasında mevcut olan bir sözleşmenin aykırılığına dayanabilir.  Genel kurala bakıldığında doktor hasta ilişkisi vekalet sözleşmesi kapsamında nitelendirilmektedir.  Daha çok estetik amaçlı doktorun hasta bedeninde bir eser meydana getirmeye yönelik tıbbi uygulamalar ise eser sözleşmesi kapsamında nitelendirilmektedir.  Hukuka aykırılık sözleşme kapsamı dışında haksız fiile ve vekaletsiz iş görme hükümlerine dayanabilmektedir. Malpraktis Tazminat Davası diğer şartlarının da mevcut olması halinde hasta tıbbi uygulamanın niteliğine ve somut olay çerçevesinde istediği sebebe dayanarak dava açabilmektedir. Bu seçim özellikle kusurun ispatı için önem taşıdığından mutlaka alanında uzman avukat ile çalışılmalıdır.

İkinci olarak doktor tarafından hastaya yapılan uygulama sonucu hastada bir zarar ortaya çıkmalıdır. Bu zarar hastalığın normal seyri dışına çıkması, hastanın yaşamının olumsuz etkilenmesi, hastada tedavi gerektirecek başka hastalıklar çıkması ve hatta ölmesi durumu olarak ifade edilebilir.

Üçüncü olarak hastada meydana gelen zararın doktorun kusurlu tıbbi uygulamasına dayanmalıdır. Hastada tıbbi uygulama sonrası meydana gelen zarardan doktoru sorumlu tutabilmemiz halinde doktorun kusurlu olduğu sonucuna varılmaktadır. Doktorun kusurundan bahsedilmesi için hukuka uygunluk nedenlerinden birine bağlı olarak sorumluluğunun ortadan kalkmaması gerekir bu nedenlerin somut olayda varlığı ve yokluğu iyi tespit edilmelidir.  Doktorun hastaya karşı dikkat ve özen yükümlülüğüne uyarak tedavi sürecini gerçekleştirmesi gerekir. Doktorun hastaya sadakat borcu vardır. Bilgiye ve tecrübeye sahip her doktordan aynı şartlar içerisinde beklenecek performansı göstermiş olması gerekir. İhmali olmaması hastaya uygulanacak tıbbi müdahalede gerekeni yapması yapılmaması gereken bir uygulamayı yapmaması gerekir aksi halde kusurunda sorumlu tutulacaktır.

Doktorun Hatası Sebebiyle Malpraktis Davası

Doktorun kusuru özellikle hastalığın; tanısı sırasında teşhisin yanlış eksik konulması,  tedavisinde eksiklik yanlışlık, gereksiz tedavi uygulanması, tedavi sonrası ek tedavilerde yanlışlık, hastanın aydınlatılma ve bilgilendirilmesi yükümlülüğünün eksik yerine getirilmesi, tedavinin uygulanacağı kuruluşun personelin tedavide kullanılacak tıbbi araç ve gereçlerin yeterli niteliklere sahip olmaması özensizlik olması,  ameliyat öncesi ve sonrası cerrahi müdahalelerde,  ilaç takviyesinde hatalarda ve birçok tıbbi müdahalede kendini göstermektedir.

Son olarak doktorun tazminat sorumluluğundan bahsedebilmemiz için aranacak son şart nedensellik bağının varlığıdır. Hastada meydana gelen zararın doktorun kusurlu tıbbi uygulamasından kaynaklanmalıdır

Hatalı tıbbi müdahale sonucu zarara uğrayan bireyler Malpraktis nedeniyle tazminat davası şartlarını taşımaları halinde mahkemeden taraflarına maddi manevi tazminata hükmedilmesini talep edebileceklerdir bu her şeyden önce anayasal dayanağı olan kişi dokunulmazlığı ilkesiyle güvence altına alınmaktadır. Ancak unutulmaması gereken nokta her komplikasyon için doktorun tazminat sorumluluğuna gidilemeyeceğidir. Bu sebeple hatalı uygulamanın belirlenmesi ve ispatını belirlenmesi çok önemlidir. Bu konuda danışmanlık ve dava hizmeti almak isteyen okurlarımız Gürbüz Law +Partners ekibindeki alanında uzman  Sağlık Hukuku Avukatı ve Ceza Hukuku Avukatı olarak iletişime geçebilirler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir